Bölgesel Zayıflama
BÖLGESEL ZAYIFLAMA VE ŞİŞMANLIK
Vücuda,tüketilenden fazla enerji (besin şeklinde) girdiğinde vücut ağırlığı artar, alınan fazla enerji yağ şeklinde depo edilir, vücuda fazladan kısa aralıklarla şekerli gıda girişi varsa pankreasdan aşırı ünsilin salgılanır ve insülin şekeri enerjiye çevirir. oluşan enerji kullanılamazsa fazlası insulin tarafından yağ olarak depo edilir. bu sürekli hale gelirse aşırı yağlanmaya (şişmanlığa) yol açar ve çoğunlukla insülin direnci de gelişir. Vücut harcanamayan her 9.3 kalori için 1 gram yağ depo eder.
Yapılan son araştırmalarda ,erişkinlerde şişmanlık gelişiminde yağ hücrelerinin büyüklüğündeki artışla birlikte sayılarında da artış olduğu anlaşılmıştır. Aşırı şişman bir kişi, normal bir kişiye göre dört katı kadar fazla yağ hücre sayısına sahiptir. Ve bu yağ hücreleri normal bir kişinin yağ hücresinde, fazladan taşıdığı suyun yanında 2 katı kadar daha fazla lipit (trigliserit) içerir.
DEPO YAĞLARIN ENERJİYE DÖNÜŞÜMÜ
Yağ metobolizması sağlıklı kişilerde düzenli fiziksel aktivitenin ve egzersizin kas kİtlesini artırdığı ve depo yağlarını azalttığı bilinmektedir. Yağ metobolizması bozuk çoğu şişmanlarda ise bu sonuc sağlanamaz. Depo edilen yağlar, trigliserit seklinde oluştuğundan harcanması için önce parçalanıp monogliserite dönüşmesi gerekir. Şişman kişilerin çoğunda derin hipoglisemi (Kan şeker düşüklüğü) olduğundan sık sık şeker yemek zorunda kalırlar . Bu kişiler kan şeker düzeyini ayarlamak için, dışarıdan sürekli şekerli gıda alarak enerji elde ederler. Bu nedenle vücutta , yağdan enerji elde etme süreci başlatılamaz . Ve bu sistem zaman içinde tembelleşir.Depo yağlardaki trigliseritin parçalanıp , hücreye taşınma ve enerjiye dönüşme sürecinde sıkıntı yaşanır.Şişman kişi bu anlamda diyet ve egzersiz yapsada depo yağlarını kullanamaz. Yapılan diyet ve egzersizler yağ hücresinde ancak su kaybına yol açar ve yağ hücreleri hacim olarak küçülür. Çoğunlukla kilo kaybı istemediğimiz su kaybından kaynaklanır. Oysa olması gereken depo yağlarının harcandıktan sonra oluşan yağ kitlesindeki azalmadır.
BESLENME ŞEKLİ NASIL OLMALI
Beslenme şekli ve miktarı vücudun ihtiyaç duyduğu yapı taşlarını tam olarak karşılamalıdır. Kastettiğimiz lazım olduğu kadar protein, yağ, mineral ve elektrolitler ile vitaminler yerine konmalıdır. Aç kalınarak zayıflanamayacağı bilinmelidir. Yeterli ve gerekli miktarları içeren beslenmeyi düzenli aralıklarla ve sık olmayan öğünlerle yapmalıyız. Yani aralıklar günde iki veya üç öğün olmalıdır. Zayıflama tedavisine başlayan hastada ara öğünler kaldırılmalı ve vücutta depo yağlardan şeker oluşturma imkanı sağlanmalıdır. Böylece yapılacak tedavi yardımıyla depo yağların harcanarak azaltılması sağlanabilir.
BÖLGESEL ZAYIFLAMADA TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELER OLABİLİR
Beslenmede, enerji miktarında azalma sağlayan, şekersiz ve glisemik indeksi düşük bir gıda diyeti yanınında aktif bir yaşamla birlikte yeterli bir egzersiz programı uygulanmalı. Ayrıca bölgesel zayıflamayı sağlamada , Mezoterapi (Lipoterapi), karboksiterapi, ozonoterapi, elektroterapi ve akupunktur kombinasyonundan oluşan bir programı, tedaviye ilave etmenin yararlı olduğu bilinmektedir.